21.04.2018

DİN GÖREVLİLERİNE "DİNİ İSTİSMAR EDEN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE" SEMİNERİ VERİLDİ.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Din İstismarı İle Mücadele” programı Sivas’ta gerçekleşti.

Din istismarı ile mücadele ederek toplumu Kur’an ve sünnete dayalı sahih dini bilgi ile aydınlatmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığının 81 ilde düzenleyeceği “Din İstismarı İle Mücadele” semineri programı ilçe müftüleri, vaizler, din görevlileri ve  Kur’an Kursu Öreticilerinin katılımıyla gerçekleşti.

İl Müftülüğü Konferans salonunda öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere iki ayrı programla gerçekleşen seminere Diyanet İşleri Başkanlığı 1. Hukuk Müşaviri Selami Açan, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Ahmet Oğuz ve Ankara Vaizi Neşe Okuroğlu katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan İl Müftü Vekili Mehmet Şahin, “Günümüzde dini istismar ederek gençleri tuzağa düşüren, güç devşirme ve ideolojik çıkar sağlama çabalarına dini alet eden terör örgütleriyle mücadele kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığımız yoğun bir çalışma yürütmektedir. Bu kapsamda ilimize teşrif eden kıymetli hocalarımız dini istismar eden terör örgütleri ile mücadele konusunda siz değerli görevlilerimize önemli bilgiler sunacaktır” dedi.

İlk olarak konuşmasını gerçekleştiren 1. Hukuk Müşaviri Selami Açan Tarih boyunca birçok kişi ve gurubun, dinin insanlar üzerindeki etkisinden faydalanarak çeşitli kazançlar elde etmeyi denediğini ve din tüccarlığı yaptığını belirterek, “ Din istismarı konusu, bugün İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini tehdit eden ciddi bir güvenlik meselesine dönüşmüştür. Dini olduklarını ve İslam’ı temsil ettiklerini iddia ederek bozgunculuk yapan, kan döken  FETÖ, DEAŞ, el-kaide, Boko Haram gibi terör örgütleri, en büyük zararı Müslüman toplumlara, birlik ve beraberliğimize, geleceğimize ve gençlerimize vermiştir” diye aktardı.

Daha sonra söz alan Din İşleri Yüksük Kurulu Uzmanı Ahmet Oğuz ise katılımcılara FETÖ oluşumu hakkında bilgi verdi. FETÖ’nün dış yüzüyle dini bir hizmet faaliyeti gibi görünse de aslında gizli yüzü ile siyasi, ideolojik ve ekonomik hedefleri olan bir ‘menfaat şebekesi’, aynı zamanda 15 Temmuz’la hain karakteri gün yüzüne çıkmış olan bir ‘terör örgütü” olduğunu söyledi.

FETÖ elebaşının İslam’a aykırı söylemleri ve İslami kavramları nasıl istismar ettiğini de anlatan Oğuz, “FETÖ, ‘imam, hocaefendi, cemaat, hizmet, himmet’ gibi her biri ayrı değere sahip olan birçok kavramı kendine mal ederek çürütmeye çalışmıştır.  Örgüt hiyerarşisinde ve faaliyetlerinde sıkça kullanılan bu kavramlar, zamanla anlam kaymasına uğratılmış, aslında İslam geleneğine ait oldukları halde muhtevaları değiştirilerek örgütün ait manalarla kullanılmaları sağlanmıştır. Bu durum söz konusu kavramların hem toplumda itibar kaybına uğramasına hem de güven bunalımı sonucu kullanılamaz hale gelmesine sebep olmuştur” dedi.

Vaiz Okuroğlu ise DEAŞ terör örgütünden bahsederek şunları kaydetti. “DEAŞ bir yönüyle uluslararası güç ve iktidar savaşlarının silah ve petrol ticaretinin ürettiği kukla bir yapıdır. Diğer yönüyle de özellikle batı toplumlarında yaşayan genç nesillerle İslam’ın rahmet mesajı arasına perde çekmeyi amaçlayan bir araçtır. Asıl gayesi dünyada İslamofobi oluşturmaktır.  İslam denince,  özellikle batı insanın aklına terörün gelmesini sağlamaktır” diye belirtti.

“DEAŞ’ın, cihad kadar ulvi bir kavramı istismar eden gaddar yaklaşımı, Müslüman olsun olmasın örgüte muhalif olan bütün grupları, kadın, çocuk ve yaşlı demeden öldürmeyi onaylamaktadır. Kendilerini dinin ve Allah’ın yılmaz savaşçısı olarak lanse etmeye çalışan bu bir avuç mahluk, hiçbir insani ve ahlaki değeri tanımayan bir ideolojik şartlanmışlık içinde yakıp yıkmakta, yok etmekte ve aslında maşa olduklarını fark etmemektedir.” diye konuştu.

İlçe müftüleri, vaizler, din görevlileri ve Kur’an Kursu Öreticileri katıldığı seminer  soru-cevap bölümüyle sona erdi.