02.02.2022

KANGAL İLÇE MÜFTÜ V. İSKENDER ÇİPİL'in REGAİB KANDİLİ ve ÜÇ AYLAR MESAJI

ÜÇ AYLAR ve REGAİB KANDİLİ GECESİ MESAJI

Bizleri yoktan var eden, sayısız nimetlerle donatan, İslam ve imanla müşerref eyleyen ve bizleri mübarek af ve mağfiret mevsimi olan üç aylara bir kez daha ulaştıran Yüce Rabbimize hamdüsenalar olsun. Salat ve selam, alemlere rahmet olarak gönderilen ve bizler için en güzel örnek ve rehber olan Hz. Muhammed (S.A.V.)’in, ehli beytinin ve ashabının üzerine olsun.

İslâm dünyasında her yıl manevî bir iklimin hüküm sürdüğü ve ramazan bayramıyla sona eren üç aylar, müslümanlara dinî hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunan rahmet, bereket ve mağfiret iklimidir.

Üç aylar aslında Allah’ın biz kullarına sonsuz rahmetinin bir eseridir. Çünkü bu aylarda yapılan ibadet ve taatler sebebiyle bir çok kulun bağışlandığını Sevgili Peygamberimiz (S.A.V) bizlere haber vermektedir. Dolayısıyla bu aylar feyiz ve bereketin üzerimize sağanak sağanak yağdığı bir mevsimdir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz Recep ayına girince şöyle dua ederdi:“Ey Allah’ım Recep ve Şabanı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur.’(Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189.)

Rahmet mevsiminin ilk cemresi, Regaib Gecesidir. Bu gece Allah’a olan rağbetin fazlalaştığı buna mukabil de Allahın kullarına rahmet ve bereketiyle tecelli ettiği mübarek bir gecedir. Regaib Gecesi, bizler için büyük bir fırsat... Bu gecenin kadir ve kıymetini bilip Cenâb-ı Hakka tam bir teslimiyetle yönelmek için... Gündelik hayatımızı sorgulamak, bu gidiş nereye diye kendimize sormak için... Ömrümüzü nerede ve ne uğrunda tükettiğimizi düşünmek, ölmeden önce kendimizi hesaba çekmek için... Dünya ve ahiretimize faydası olmayan şeyleri terk edip hak ve hakikat mayasıyla yoğrulmak için… Çirkin ve kötü huylardan arınıp, güzel ahlakı kuşanmak için… Hata ve günahlarımızdan pişman olup nasuh tevbelerle Rabbimizin engin merhametine sığınmak için... Kişinin kardeşinden, anasından, babasından, eşinden, çocuğundan bile kaçacağı, hiç kimsenin kimseye fayda veremeyeceği o dehşetli mahşer gününe hazırlanmak için…

 

Elbette bize düşen Rabbimizin ilâhi lütuf zamanları olarak bahşettiği, duaların kabulüne ve günahların affına vesile kıldığı üç ayların manevi ikliminden istifade etmektir. Ancak biz biliyoruz ki Allah’a kul olmak, sadece belli vakitlere mahsus değildir. Yılın hangi ayı, hangi günü ve hangi saati olursa olsun kulluk bilinciyle geçirilen her ânımız kıymetlidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir kutsî hadiste Allah azze ve celle’nin şöyle buyurduğunu bize haber vermektedir: “Ey âdemoğlu! Her durumda kendini bana kulluğa ada ki, gönlünü zenginlikle doldurup ihtiyacını gidereyim.”(İbn Hanbel, II, 359) Dolayısıyla bağışlanmamız ve dünya ahiret sıkıntılarından selamete ermemiz için bu manevi mevsimleri istiğfar, namaz, tesbih, salavat, Kur’ân-ı Kerîm okumak ve sadaka vermek gibi ibadetlerle ihya etmek gerektiğini unutmayalım. Varsa küslüğümüz, dargınlığımız ve kırgınlıklarımız hepsini bir kenara bırakarak Allah’ın rızasında buluşalım, birleşelim, hep birlikte kardeş olalım ve Allah’ın rahmetinin kardeşliğimizi yaşamakta saklı olduğunu da unutmayalım.

Bu duygu ve düşüncelerle idrak edeceğimiz üç aylarımızı ve Regaib kandilimizi tebrik eder, bizlere, ailemize ve Ümmet-i Muhammed’e (S.A.V.) hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.