"17 Mart Perşembe’yi Cuma’a bağlayan gece, her yıl gelişiyle pek çok güzelliğin yaşandığı rahmet, mağfiret ve arınma mevsimi, Ramazan-ı Şerifin habercisi olan yeni bir Berat Kandilini daha idrak etmenin huzur ve mutluluğunu yaşayacağız. Hızla akıp giden ömür içerisinde böylesine mübarek bir geceye bir kez daha erişip bizlere güzel bir fırsat bahşettiği için Cenab-ı Hakk’a ne kadar hamd-ü sena etsek, ne kadar şükretsek azdır.
İnsanlar için hesaplaşma durakları olan bu rahmet geceleri, varlığımızı yeniden gözden geçirme, muhasebe ve tefekkür etme imkânları kazandıran birer fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bizler, bu geceler sayesinde zaman zaman ihmal ettiğimiz kulluğumuzun farkına varıyor, kendimize çeki düzen veriyor, Cenab-ı Hakk’ ile olan ilişkilerimizi yeniden tanzim etme fırsatı buluyoruz. Bu geceler bizleri, Kur’an ve sünnet ölçüleri ışığında geçmişimizle yüzleşmeye, bugünümüzü değerlendirmeye, yarınımızı inşa etmeye davet etmektedir. Bu kutlu gece hem nedamet hem de umut zamanıdır.
Berat, berâ ve velâ gibi iki önemli adımın sonucunda gerçekleşen bir zirvedir. Berâ şerden, fesattan, vicdansızlıktan, insafsızlıktan, kötüden ve kötülükten teberra ederek uzak kalmaktır. Bu gecede her mümin, kötülüğe olan mesafesini ölçmeli, kötülüğe giden yolları kapatmaya bir kere daha karar vermelidir. Berâ, her türlü çirkinlik, haksızlık ve adaletsizlikten beri olmayı, arzularımızın, tutkularımızın, heva ve heveslerimizin, bencilliklerimizin egemenliğinden, nefsimizin esaretinden kurtularak gerçek özgürlük ve hürriyet olan beratımıza nasıl kavuşacağımızı öğretir. Nefis ve şeytanın hile ve tuzaklarına karşı her zaman yüksek bir teyakkuzda olma bilincini diri tutar. Velâ ise sadece kötülükten uzaklaşmakla yetinmeyip iyiliğe yaklaşmak, iyiyi aramak, iyiyle olmak anlamına gelir. Allah’a dost olma, hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir. Beratın ilk şartı kimden berî, kime yakın olacağımızı bilmektir.
Berat’ın yegâne sahibi elbette Yüce Rabbimizdir. Ancak her insanın beratı kendi elindedir. Zira biz Allah’a bir adım yaklaşırsak O bize bin adım yaklaşır. Allah’ın hoşnutluğunu isteyen, hiç kimseyi hor ve hakir görmez. Allah’ın sevgisine ulaşmak isteyen, her daim yüreğinde sevgi ve merhamet taşır.
Yüce Mevla’mız, günah yüklerinden arınmış; suçlarından berat etmiş; hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş; yüreğini imana açmış, ömrünü salih amellere adamış kullar olarak Ramazan’a ulaşmamızı nasip eylesin.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve bütün İslâm âleminin Berat Kandilini tebrik ediyorum. Yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların bizleri istikamet sahibi yapmasını temenni ediyor, bu gecenin, İslâm dünyasında, kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesine, fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından teberra etmemize, ülkemizin, birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna, bütün müminlerin tövbe ve dualarının kabulü ile arınma ve affına vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."